Adında hem İslâm hem de bilim kelimelerinin geçtiği ilk ve tek üniversite olan üniversitemizin misyonuna ve kuruluş amacına uygun olarak, kökünü mâzîden alan âtî anlayışı doğrultusunda, bilimle dini birbirleriyle çatışmak zorunda olan varlık alanları olarak gören modernist-pozitivist paradigma yerine, Gazalî ve İbn-i Rüşd gibi İslâm filozoflarınca öğretilen ve her ne kadar farklı yöntemlere sahip olsalar da bilim, felsefe ve dinin birbirlerini destekleyen sahalar olduğu bilincini topluma aşılamak ve ayrıca öğrencilerimizin bu bilince sahip olup toplumun dini doğru bir şekilde anlama ve öğrenmesini sağlamak için evrensel etik değerlere bağlı kalarak din olgusunu disiplinler arası işbirliği ile temel kaynaklarından araştıran, yeni gelişmeler ışığında değerlendiren, toplumun ihtiyaç ve eğilimlerini takip ederek dini konularda karşılaşılan problemlere çözüm yolları üreten yetkin ilahiyatçı araştırmacılar, eğitimciler ve din görevlileri olarak yetişmesine katkı sağlamaktır